ŞARLO

untitled

ŞARLO’NUN 

GÜLDÜRÜ YÖNTEMİ

İnsanın neye güldüğü, neleri gülünç bulduğu, çağlar boyunca felsefecilerin de ana izleklerinden birini oluşturmuş. Buz tutmuş yolda düşen birine istemeden gülmemizin nedeni, “İyi ki düşen ben değilim, o…” diye bencilce düşünmemiz. Düşen “ben” olmayınca, içimiz rahatlar, güleriz; sonra da pişman oluruz güldüğümüze. Gülmemizin nedeni, “kendimizi koruma içgüdümüz”; pişman olmamızın nedeni, “vicdanımız”.

YKY’nin yayımlamayı sürdürdüğü “genel kültür dizisi”nden çıkan kitaplar, Thames and Hudson (Londra) yayınevinin yayımladığı kitaplardan çevriliyor. Bu diziden çıkan, David Robinson’ın Charlie Chaplin The Art of Comedy  (Charlie Chaplin Güldürü Sanatı, [1996]) kitabının çevirisiyse sanırım YKY’nin Türkçe dizisinde henüz yayımlanmadı. Acele etseler de sinemaseverleri sevindirseler…

Kitabın sonundaki “Documents” (Belgeler) bölümünde Chaplin, “The Secrets of Laughter” (Gülmenin Gizleri) ve “A Rejection of the Talkies” (Sesli Filme Reddiye) adlı iki yazısında kendi sanatını açıklıyor.

Chaplin, 1918’de yazdığı “The Secrets of Laughter”  başlıklı yazısında şunları söylüyor: 1917’de çektiği The Adventurer (Serüvenci) adlı filmin bir sahnesinde, Şarlo ve sevgilisi balkonda oturmuş, ellerindeki bardaktan kaşıkla dondurma yemektedirler. Aşağıda, balkonun tam altındaki masada, aralarında şişman, ağırbaşlı, çok iyi giyimli yaşlıca bir kadın da bulunan bir kaç kişi söyleşip gülüşmektedir. Kadının üstünde yakası ve sırtı açık, pahalı bir giysi vardır. Şarlo, dondurma kaşığını tam ağzına götürürken, dondurma kaşıktan aşağı kayar ve pantalonundan içeri girer. Bu sahne güldürücü bir etki yaratır; seyirciler gülüşürler. (Birinci yorum: Gülüşmelerine, seyircilerin “İyi ki benim başıma böyle bir şey gelmedi,” diye rahatlaması yol açar).

Ancak sahne bitmemiştir: Dondurma Şarlo’nun paçasından çıkar ve aşağıdaki masada oturmakta olan yaşlı, soylu tavırlı kadının sırtından içeri giriverir.  Bu ikinci sahne, Şarlo’nun asıl istediği tepkiyi yaratır; bütün seyircilerin salonda bir kahkaha tufanı koparacağı sahnedir bu. (İkinci yorum: Bu şiddetli tufana, aynı olayın ikinci kez olması yol açmıştır.) İlkinde durum aslında yalnızca komiktir; pantolon içindeki dondurma karşıtlığı gibi olağandışı bir durum ortaya çıkmıştır. Seyircinin gülme nedeni, “Bu durum iyi ki benim başıma gelmedi,” diye özetlenebilecek bencilce bir düşüncedir. Şarlo’nun dondurmasının yine kendisinin pantalonuna kaçması bireysel bir durumdur. Ancak dondurmanın kadının sırtından içeri girmesi kadının toplumsal konumuyla, giyimiyle, tavırlarıyla karşıttır; burada “komik”ten çok “trajik” söz konusudur; belki de bu sahnede Amerikan kapitalizminin acımasızlığına, bireyciliğine acımasızca bir dokundurma olduğu düşünülebilir. Böyle bir kadının bu durumla karşılaşması, “saçma”yı ortaya çıkarır; her saçmanın temelinde de genel kabulle ters düşen bir “komik olan” vardır; bu nedenle de “kamu vicdanı” ve “pişmanlık” devreden çıkar; salondan kahkaha sesleri yükselir.

Şarlo’nun sanatı da, kılığının “düşmüş bir asilzâde” kılığı olmasından doğan “trajikomik” (Türkçe’siyle “ağlatısal güldürü”) etkisini ustaca kullanmasından doğar.  [The Adventurer filmi, IMDB’de seyredilebilir.]

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir