Nihat Ateş’in yazısından
«(…) İşte bütün bu düşünceler, Kemal Bek’in Eski Türk Yazını adlı çalışmasını okurken üşüştü beynime. “Metin İncelemeleriyle Sözlü Yazın Dönemi’nden Tanzimat Dönemi’ne” alt başlığını taşıyan kitabın, zaten yeterince az olan öteki örneklerinden ayırıcı özelliğini de bu alt başlıkta geçen “Metin İncelemeleriyle” sözcükleri oluşturuyor. Hele bu incelemelerin arkasında “yazın”ın, edebiyatın nasıl bir birikim oluşturduğunun farkında olan bir yaklaşım yatıyorsa, incelemeler daha bir önem kazanıyor. Yine ayırıcı bir özellik, incelemenin “sözlü” yazını da kapsamına almış olması. Sözden, yani anlatıyor olmaktan yazıya, yani okuyor olmaya geçerken insanın gerçekleştirdiği inanılmaz sıçramayı da gösteriyor insana. (…)»
(Varlık, sayı 1139, Ağustos 2002, Kitap eki s. 8)