Mustafa Şerif Onaran

Mustafa Şerif Onaran’ın yazısından:

«“Agora”da Kemal Bek’in Şeyh Galip’le ilgili bir yazısı var. Divan Edebiyatı’na kapı aralamak, günümüz şiirini zenginleştirmeyi kolaylaştırabilir. Ne var ki divan şiirimizi iyi bilenler, örnekse Şeyh Galip uzmanı sayılan Abdülbaki Gölpınarlı ile Sedit Yüksel, o şiirdeki duyarlı inceliğin farkında değillerdi. Divan şiiriyle ilgili düğümleri çözmek, sözcüklerin anlamına varmak, o şiirsel inceliği tanımaya yetmiyor. Şiirin ne olduğunu iyi bilenlerse, divan kültürünü öğrenmek sıkıntısına katlanamıyor.

Hocam Hikmet İlaydın o gizli gömüyü iyi bilen bir edebiyatçıydı. Umarım Kemal Bek, eski şiirimizi çağdaş bir yorumla günümüze yaklaştırırken genç okurlara görmeyi de öğretecektir.

Bir edebiyat dergisinde, öğretici özellikleri deneme anlayışına sindirerek, eski edebiyata bakmanın yararı var.

Kemal Bek’in üzerinde durduğu “mal-ı miri” sözünü, şiirde kullanmaya elverişli, duyarlık geçişmesine açık bir yorumla “ortak değer diye anlamak gerekir. Şeyh Galip nasıl “Mesnevi”yi yararlanılması gereken bir ortak değer olarak görmüş,

“Çaldım, veli, mir-i malı çaldım” demişse; günümüz ozanları da o gizli gömüden çağdaş şiirimize nasıl bir kapı açmaları gerektiğini bilmelidirler.

Çağdaş ozanlar arasında bu olanağı kullanmak isteyenler az değildir. Ne var ki biz< o gizli gömüyü iyi tanımıyoruz. Kemal Bek’in anlattığı “sevgili” simgesi bile tartışmalara açıktır. Yalnız kapalı toplumlarda değil, doğanın değişmasında de değişmecelere sığınmak zorunluluğu vardır.»

(Papirüs, sayı 36, Şubat 2000, s. 44)