Özdemir İnce’nin yazısından:
«Özgür Edebiyat’ın Kasım-Aralık (2010, sayı 24) sayısında Kemal Bek’in “Kendi GökkubbemizKitabı’ında Yahya Kemal Titiz Bir Sanatçı mı?” başlıklı çok önemli bir yazısı yayınlandı. Daha doğrusu yayınlanmış. Çoğu birbirinin tekrarı, çoğu dayanılmaz ölçüde abartılı (hagiografi) olduğu için, yıllardır Yahya Kemal üzerine yazılmış yazıları, kim yazmış olursa olsun, okumuyordum. Ülker İnce “Tam sana göre bir yazı” diye haber verdi. İyi ki de haber verdi, vermiş. Böylece Kemal Bek’i kutlamak ve kendisine sizlerin huzurunda teşekkür etmek fırsatı bulmuş oldum.
“Yahya Kemal titiz bir sanatçı… mı?” başlığı[nı] meğer üstad Cevdet Kudret’in Edebiyat Kapısı adlı kitabından aktarmış.
Yazıdan iki cümle aktararak kendi yazımı bu iki cümle üzerin(d)e kuracağım. Birinci cümle:
– “Yahya Kemal gibi ‘şiirleri üzerinde yıllarca uğraşan titiz’ bir şairini bu söyleyiş biçimini yeğlemesi kendisine hiç yakışmamaktadır.”
Yahya Kemal hakkında böyle bir tevatür vardır, yayılmıştır. Aslına bakarsanız Yahya Kemal efsanesinin epeyce bir bölümü üfürüğe ve efsaneye dayanır. (…)
Kemal Bek’in ikinci cümlesi şu:
“Yazımı okuduktan sonra, yazdıklarımı gereksiz bulacak, beni bilgiçlikle suçlayacak ve bana kızacak, dahası yanıt verecek Yahya Kemal hayranlarına son sözüm şu: Bunlar yalnızca dikkatli ve serinkanlı bir okur olarak benim zihnimi kurcalayan şeylerdi; söyledim, rahatladım.”
Yılların birikimi Yahya Kemal tevatürünün yarattığı terörizme bakın!
Bir yazar, araştırarak, büyük sayılan bir şairin şiirlerinde Türkçe yanlışları, poetik aksaklıklar bulmuş, ama gelecek tepkiden ürküyor ya da ürkermiş gibi yapıyor. (…)
Sözünü ettiğim yazısından dolayı Türk şiiri Kemal Bek’e teşekkür etmelidir.
Not: İnce’nin sözünü ettiği yazım, Özgür Edebiyat dergisinin Kasım-Aralık 2010’da tarihli 24. sayısında yayımlanmıştır.