Orhan Kahyaoğlu

ELEŞTİREL BAKIŞ AÇILARI

Ed. Mehmet Rifat, Dünya Kitapları, 2004, 325 sayfa

(…) Bu kitap yoluyla, öncelikle, eleştirinin günümüzde özgün bir yazınsal ve düşünsel bir tür olduğunun önemle altı çiziliyor. Kitabın ilk bölümü, Mehmet Rifat’ın ‘Yaklaşımlarıyla Eleştiri Kuramcıları’ adını taşıyan, yaklaşık yüz sayfayı bulan incelemesi. Son yüzyıl içinde, dünyanın çeşitli ülke ve dillerinde yine metni ölçü alarak yeni, farklı eleştiri kuramları oluşturmuş, geliştirmiş yazarları, teori ve uygulamadaki kaynakları ölçü alınarak değerlendiriliyor. Rifat, bu isimleri metninde bir sözlük mantığı içinde, alfabetik bir sırayla, kuramsal yaklaşımlarına yaslanarak yeniden okuyup, onların metne ve yazına bakış yöntemlerini ön plana çıkarmış. Bu kuramcıların yazınsal eleştiriye getirdiği katkılar sorgulanmış, değerlendirilmiş. Göstergebilim’den Yapıbilim’e, Metinlerarası İlişkiler’den Yapıbozum’a Toplumbilimsel bakıştan Alımlama Estetiği’ne bu yüzyılın sayısız kuramını ana kriter olarak alan eleştirmenlerin metne bakışları ve kullandıkları yöntemleri tanımak, sorgulamak noktasında çok etkili bir çalışma bu.

(…) Kemal Bek, kitabın en önemli yazarlarından biri. Bu kitabın ikinci bölümünde, Bek, bu kez Tanzimat’tan günümüze gelen birçok eleştiri anlayışı ve eleştirmeni oylumlu bir inceleme içinde günışığına çıkarıyor. Tabii ki Kemal Bek, kendi öznel birikim ve araştırmalarını ölçü alarak, önemsediği eleştirmenleri, dönemleri de baz alarak sınıflandırıp özel bir metne dönüştürmüş. Örneğine pek rastlanmamış bu özgün incelemede özellikle Cumhuriyet dönemi eleştirisini ele aldığı bölüm dikkate değer. Bek, bu zaman dilimini ilk ‘İstanbul Türkoloji Çığırı’ olarak ele alıyor. Fuat Köprülü, Ahmet Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı ve Mehmet Kaplan üzerine, bu eleştirmen -yazarların büyük ölçüde yazdıkları metinler baz alınarak yapılan anlamlı değerlendirmeler ve saptamalarla karşılaşılıyor. (…) Bu bölüm dahil Bek, Cumhuriyet döneminde toplam on farklı eleştiri yaklaşımı saptamış. Üstünde tartışılmaya, sorgulanmaya değer bir çalışma bu. Bek, öznel kriterleri ölçü aldığını özellikle yazısında vurguladığından Beşir Fuat, Doğan Hızlan, Cemal Süreya, Orhan Koçak gibi isimleri incelemenin içine almayışı ilginç. Metin içinde, yazarın, üstüne değerlendirme yapmayıp, yalnızca adını zikrettiği birkaç isim var. Son derece ufuk açıcı, yeni bir tartışma ortamı yaratabilecek özenli bir metin. Eleştirmenleri belli sınıflandırma veya akımlar içinde ele alıp özenle sunan belki de ilk çalışma bu.

Mehmet Rifat ve Kemal Bek’in iki oylumlu çalışmasının ardından, benzerine Türk yazınında rastlamadığımız bir bölüm daha başlıyor. Rifat’ın başta değindiğimiz kriterlerden hareketle seçtiği on üç eleştirmen üzerine, sekiz yazarın bu isimlerle ilgili metin eleştirileriyle başbaşa kalıyoruz. Rifat’ın Cumhuriyet dönemi kıstas alınarak seçtiği on üç isim Mehmet Kaplan, Hüseyin Cöntürk, Berna Moran, Adnan Benk, Memet Fuat, Asım Bezirci, Fethi Naci, Selahattin Hilav, Cemal Süreya, Hilmiz Yavuz, Murat Belge, Orhan Koçak ve Oğuz Demiralp. Bu isimlerin yanında Kemal Bek’in Mehmet Kaplan ve Fethi Naci, Feridun Andaç’ın Asım Bezirci ve Memet Fuat, Sema Rifat’ın Adnan Benk, Atilla Birkiye’nin Selahattin Hilav, Kubilay Koş’un Cemal Süreya ve Ayşenaz Koş’un Oğuz Demiralp üzerine eleştirileri yer almakta. (…)